Endometriozis (Çikolata Kistleri)

 

çikolata kistleri

ENDOMETRİOZİS (ÇİKOLATA KİSTLERİ)

Endometriozis (Çikolata Kistleri) Nedir?

Endometriozis (çikolata kistleri), rahim içini döşeyen endometrium adı verilen dokunun rahim dışı organlara yerleşmesidir. En sık görüldüğü yer yumurtalıklardır. Ancak karın içini döşeyen periton zarı, tüpler, bağırsaklar, idrar torbası, meme dokusu, göz, kalp gibi vücudun herhangi bir yerinde de görülebilir.

Endometriozisin nedeni tam olarak bilinmemektedir fakat sebeplerine yönelik birçok teori ortaya atılmıştır. Bunlardan birisi, adet sırasında rahim içi dokunun tüpler aracılığıyla karın içi boşluğa geri akmasıyla yumurtalıklar, tüpler gibi genital organlarda ve peritonda endometriozis odaklarının oluşmasıdır. Bir başka teoride ise artmış östrojene cevap olarak periton ve yumurtalık hücrelerinde metaplazi adı verilen bazı değişimler olmakta ve bu da endometriozise sebep olmaktadır. Bir diğer teori ise rahim içi dokunun kan ve lenf damarları aracılığı ile yayıldığını ileri sürmektedir. Bazı çalışmalar genetik yatkınlık, bağışıklık sistemindeki değişiklikler ve bazı çevresel faktörlerin endometrioziste etkili olduğunu göstermiştir. Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte oluşan endometriozis odakları her adet döngüsünde östrojen hormonunun değişimlerine göre büyümekte, kanamakta ve yayılmaktadır. Buna bağlı olarak da bulunduğu bölgede ağrı ve yapışıklıklar oluşmaktadır.

Endometriozis (Çikolata Kistleri) Hangi Dönemde ve Kimlerde Görülür?

Endometriozis (çikolata kistleri) doğurganlık döneminin hastalığıdır ve en çok 30’lu yaşlarda görülür. Genel olarak üreme çağındaki (15-49 yaş) her 10 kadından birinde görülmektedir. Adet sancısı, ilişki sırasında ağrı ve uzun süreli kasık ağrısı olan kadınlarda %70 oranında görülmektedir. Kısırlık problemi olan kadınlarda ise %30-40 oranında görülmektedir.

Kadınların farkındalığının olmaması ve belirtilerin normalleştirilmesi tanının konulmasına kadar geçen süreyi uzatır. Adet sıklığı, süresi ve miktarı fazla olan kadınlar, erken yaşta adet görenler, geç yaşta menopoza girenler, doğuştan rahim anomalileri olanlar, ailesinde endometriozis öyküsü olanlar, zayıf, uzun boylu, sarışın ve kumral olan kadınlar endometriozis açısından risk altındadır. Ayrıca yağlı yiyeceklerle beslenme, et tüketiminin fazla olması ve fazla kafein tüketimi de endometriozis riskini arttırır.

Adet dönemlerinde ciddi ağrı, ağrılı cinsel ilişki, karın ağrısı, kabızlık, şişkinlik, adet düzensizliği, kısırlık, kanlı idrar gibi şikayetler ile kendini gösterir. Bazı kadınlarda ise hiçbir şikayet oluşturmaz ve tesadüfen saptanabilir. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından yapılan muayene ve ultrason ile ön tanısı konulabilmektedir. Ultrasonda çikolata kisti (endometrioma) olarak bilinen endometriozis nedeniyle oluşmuş kistler görülebilmektedir. Daha ciddi olgularda MR, BT gibi yardımcı görüntüleme yöntemlerine ihtiyaç duyulabilmektedir. Ayrıca yapılan bazı kan tahlilleri ile tanısı desteklenebilir. Kesin tanı ise açık ya da kapalı yöntemle yapılan ameliyat sonrasında alınan doku parçalarının patoloji sonucu ile konmaktadır.

Endometriozis (Çikolata Kistleri) Nasıl Tedavi Edilir?

Endometriozis ne yazık ki kesin olarak tedavi edilebilen ve tamamen ortadan kaldırabilen bir hastalık değildir. Tedaviyi belirleyen en önemli iki faktör ağrının şiddeti ve çocuk isteğidir. Medikal ilaç kullanımı ve cerrahi tedavi yani ameliyat olmak üzere iki tedavi yaklaşımı bulunmaktadır. Medikal ilaç tedavisinde amaç östrojen seviyelerini azaltarak endometriozis (çikolata kistleri) odaklarını baskılamak, inflamasyonu azaltmak ve hastalığın ilerlemesini durdurmaktır. Bu amaçla ağrı kesiciler, doğum kontrol hapları, progesteron içeren ilaçlar (ilaçlı spiral, 3 aylık iğneler) kullanılabilir. İlaç tedavisi ne olursa olsun 2 yıl sonra hastalığın %50 oranında tekrarlama riski bulunmaktadır. Ağrısı çok şiddetli olanlarda en etkin yöntem cerrahidir. Ancak ameliyat sonrasında kadınların %50’sinde bir yıl içerisinde şikayetler tekrar oluşmakta ve 5 yıl içerisinde olguların yarısında ikinci bir ameliyat gerekmektedir. Bu nedenle özellikle erken yaşlarda ameliyattan çok gerekli olmadıkça kaçınılmalıdır.

Op. Dr. Berfin Ökmen Özkan / Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı / Gaziantep